EN İYİ REÇETE AÇIK HAVADA YÜRÜMEK

Temiz havanın sağlık açısından ne kadar faydalı olduğunu hepimiz biliriz. Vücudumuzdaki her hücre ve dolayısıyla her fonksiyon sürekli oksijen akışına bağlı. Uzun süre kapalı alanda veya klimalı bir ortamda kalınması halinde aynı havanın tekrar tekrar solunması, hava kalitesinin düşmesine ve boğucu hale gelmesine neden olur. Sadece dışarı çıkıp biraz temiz hava solumanın bile sağlığa çok iyi etkileri oluyorken, ormanda veya bir dağa doğru yaptığımız güzel bir yürüyüşün zihnimize, bedenimize ve ruhumuza nasıl iyi geldiğini hemen hissederiz. Bilim de açık havada yürüyüş yapmanın beynimizi daha iyiye doğru değiştirebileceğini göstererek, bunu ispatlıyor!

Doğru yürüyüş nasıl olmalı?

Doğayla iç içe olmak, toprağa basmak, denize girmek, ağaca sarılmak şehir yaşamında vücutta biriken zararlı iyonların nötrleşmesini sağlıyor. Bu yüzden fırsat buldukça doğaya çıkmalı ve açık hava yürüyüşleri yapmalıyız. Nöroloji Uzmanı Prof Dr. Derya Uludüz, “Açık havada 45-60 dakika yürümek en güzel reçete” diyor ve ekliyor: “çünkü yürüyüş sırasında dopamin ve endorfin gibi vücuda iyi gelen bütün hormonlar salgılanıyor.” Ayrıca yavaş değil tempolu yürümeyi öneriyor. Dakikada 100-120 adım ile en az 45 dakika yürümek son derece önemli. Doğru ve bilinçli egzersizler ile bilişsel performansımızı iyileştirmek, beyin sağlığını korumak ve hafızayı canlı tutmak mümkün. İstikrarlı biçimde yapılan her türlü egzersiz fiziksel ve ruhsal sağlık açısından faydalı. Bununla birlikte yıllardır yapılan çalışmalar, açık havada hızlı tempo yürümek gibi aerobik egzersizlerin beyin sağlığını korumak açısından en faydalı egzersiz türü olduğunu gösterdi. Aerobik türünü faydalı yapan şey ise vücuda çok fazla oksijen girişini sağlıyor olması. Açık havada oksijen girişinin beyne giden kan akımını arttıracağını ve bellek için beyin sağlığı için kalp sağlığı için önemini unutmayalım.

Oksijen, sağlıklı beyin fonksiyonlarını, büyümeyi ve iyileşmeyi sürdürmek için kesinlikle gerekli. Aslında beyin, sağlıklı nöron fonksiyonu için kaslara kıyasla yaklaşık üç kat daha fazla oksijen kullanır. Beyin oksijen seviyesindeki azalmalara karşı son derece hassas. Nefesle vücuda giren oksijenin yüzde 20’si beynin çalışması için kullanılır. Soluduğun temiz hava miktarını artırmak, beyne daha fazla netlik sağlayarak, daha iyi düşünmene, odaklanmana ve konsantre olmana yardımcı olur. Bu nedenle, dışarıya yürüyüşe çıkmak ve temiz havayı solumak beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Özellikle de günün çoğunu ofiste kapalı geçirenler için iş performanslarını da artıracak en iyi öneri, aslında molalarda ofis dışında yürüyüşe çıkmaktır!

Olumsuz Düşünceleri Durdurabilir

Açık havada vakit geçirmenin getirdiği anlık huzur ve mutluluk hislerinin yanı sıra, doğada yürüyüş yapmak olumsuz düşünmeyi azaltabilir. Birçoğumuz, çoğu zaman kendimizi kara düşüncelerle sarmalanmış halde derin derin düşünürken buluruz. Bu da bizi anın tadını çıkarmaktan uzaklaştırır ve en kötü ihtimalle depresyona ve kaygıya sürükler. Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabı’nda yayınlanan bir araştırma, doğada vakit geçirmenin bu takıntılı, olumsuz düşünceleri önemli ölçüde azalttığını buldu.

Bu çalışmayı yürütmek için araştırmacılar, doğal bir ortamda yürüyüş yapan katılımcıların rapor edilen düşünceleriyle, kentsel ortamda yürüyüş yapanlarınkini karşılaştırdı. Doğal bir ortamda 90 dakika yürüyenlerin daha düşük düzeyde ruminasyon yani geçmişteki olaylarla ilgili takıntılı ve fazla düşünme bildirdiklerini ve aynı zamanda beynin akıl hastalıklarıyla ilgili bir bölgesi olan subgenual prefrontal kortekste sinirsel aktivitenin azaldığını buldular. Ancak kentsel ortamda yürüyenlerde ruminasyonun azaldığı gözlemlenmedi.

Araştırmacılar artan şehirleşmenin artan depresyon ve diğer akıl hastalıkları vakalarıyla yakından ilişkili olduğunu belirtiyor. Kendimizi düzenli olarak kentsel ortamlardan uzaklaştırmak ve doğada daha fazla zaman geçirmek için fırsat yaratmak hem psikolojik hem de fiziksel sağlığımıza büyük ölçüde fayda sağlayabilir.

Teknolojiden Uzak Yürüyüş Yaratıcı Sorun Çözmeyi Artırır

Psikolog Ruth Ann Atchley ve David L. Strayer tarafından yürütülen başka bir araştırma ise, yaratıcı problem çözmenin hem teknolojiden koparak hem de doğayla yeniden bağlantı kurarak büyük ölçüde geliştirilebileceğini buldu. Bu çalışmaya katılanlar yaklaşık dört gün boyunca sırt çantalarıyla doğada gezindiler ve bu süre zarfında herhangi bir teknoloji kullanmalarına izin verilmedi. Kendilerinden yaratıcı düşünme ve karmaşık problem çözme gerektiren görevleri yerine getirmeleri istendi. Sonunda araştırmacılar, bu teknoloji içermeyen yürüyüş gezisine katılanların problem çözme görevlerindeki performansın yüzde 50 oranında arttığını buldu.

Ayrıca aynı araştırmada, hem teknolojinin hem de şehir gürültüsünün inanılmaz derecede rahatsız edici olduğu, sürekli dikkatimizi dağıttığı ve odaklanmamızı engellediği ve bunların hepsinin bilişsel işlevlerimize zarar verebileceği belirtiliyor. Teknoloji olmadan güzel ve uzun bir yürüyüş zihinsel yorgunluğu azaltabilir, zihni rahatlatabilir ve yaratıcı düşünceyi güçlendirebilir.

Doğada Yürüyüş Beyin Gücünü Artırır

İlerleyen yaşlarda da yürüyüşün pek çok faydalarının olduğu, bilim adamları tarafından araştırmalarla ortaya konuyor. Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nden araştırmacılar, aerobik egzersizin, 70 yaşın üzerindeki kadınlarda beynin hafıza ve yön bulmada önemli rolü olan hipokampus bölgesinin hacmini artırdığını buldu. Bu tür egzersizler sadece hafıza kaybını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda önlenmesine de yardımcı oluyor. Araştırmacılar ayrıca stresi ve kaygıyı azaltabildiğini, özgüveni artırabildiğini ve endorfin salgılanmasına yardımcı olduğunu da buldu. Pek çok kişi bu sorunları çözmek için ilaç kullanıyor ancak bu hastalıkların çözümü sandığımızdan çok daha basit olabilir!

Tüm bu çalışmalara göz attıktan sonra, sağlığına en iyi gelecek şeylerden birinin en yakınındaki doğal ortama gidip tempolu yürüyüş yapman olduğunu biliyorsun. Bunu hava kalitesi yüksek yerlerde yapabiliyorsan daha da güzel! Eğer yürüyüş için hafta sonu ya da tatillerde kaçacağın Türkiye’den bir rota arıyorsan, temiz hava kalitesiyle nam salmış Kaz Dağları olabilir mesela. Yanında iyi bir çift yürüyüş ayakkabın, şapkan ve su şişen olduğundan emin ol! Yürüyüş sırasında ısınıp soğurken eşyaları kolayca giyip çıkarabilmen için katmanlı giyinmeye dikkat et! Hızını artırabilecek ve dizlerindeki baskının bir kısmını azaltabilecek trekking batonları da kullanmayı düşünebilirsin. Hadi olumlu düşünceleri artıracak, vücudunu oksijene doyuracak bir yürüyüşe doğru adım at!

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin