DOĞAYA ÇIKIŞ NOKTASI: LONGOZ ORMANLARI

İğneada Longoz Ormanları adeta fantastik romanlardan fırlamış gibi bir dünya… Ormana ilk adımı atmamızla karanlık bir “cangıl”a düşüyoruz . Güneş ışığı dev ve sık ağaçlardan yere zar zor ulaşıyor. Sadece kuş sesleri, çeşit çeşit ağaçlar ve upuzun ağaçlara tırmanmış sarmaşıklar… Bilim insanlarının 472 farklı tür saydığı bitkilere sahip bir ormandayız. Etrafımız türlü türlü ağaçlarla çevrili. Bir yandan bu türleri tanımaya çalışırken, belli yerlerde dereler eşlik ediyor yürüyüşümüze. Ot bürümüş sulak alanlarda ayakkabılarımız ıslanıyor.  Ağaçkakanların oyduğu ağaç gövdelerini dikkatle incelerken, bir yaban domuzunun eşelediği çamurlarla karşılıyoruz. O sırada mor kalın kabuklu bir böcek ayaklarımızın yanından telaşla geçiyor. Derken ağaca tutunmuş kocaman bir kav mantarına denk geliyoruz. Bu sulak alanda iri sivrisinekler de bizi beklemiyor değil, ama bir sonraki adımımızı büyük bir merakla attığımız için ısırıkları ve kaşıntıyı unutuyoruz. Yürüyüşün en güzel kısmıysa çıplak ayaklarla, bölgenin en uzun akarsuyu olan Bulanık Dere’nin kumlarında yürümek!

Doğaya kaçmak isteyenlerin son dönemdeki popüler noktalarından biri İğneada Longoz Ormanları. Kırklareli’nin Demirköy ilçesindeki, dünyada nadir görülen bu doğa harikasıyla ilgili hap bilgileri senin için aşağıda derledik. Doğaya çıkış yolunda pusulan olacak!

Longoz veya subasar ne demek?

Yıldız Dağları’ndan Karadeniz’e doğru akan derelerin taşıdığı alüvyonlar kıyı kesimlerde birikiyor. Fazla yağış düşen bahar mevsimlerinde, derelerin yükselen suları geriye doğru taşarak, deniz seviyesine yakın düz alanların sular altında kalmasına sebep veriyor. İşte bitkileriyle, barındırdığı canlılarla tamamen bu bölgeye özel gelişen ekosistem sonucunda da longoz ormanları oluşmuş. Bu sebeple bu tip ormanların diğer bir ismi de subasar.

Kış ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplı olan, yaz ve sonbahar aylarında ise suyu çekilen bu ormanlar, oldukça boylu (8-15 metre) karışık orman ağaçlarından oluşuyor. İçlerinde heybetleriyle kendilerini gösteren anıt ağaçlar da var. Ayrıca suyun çekildiği dönemlerde dere kenarlarında devasa kökleri görmek mümkün. İğneada’daki longoz ormanları dünyadaki Amazon ve Afrika Kongo Havzası’ndaki ormanlarla kıyaslanacak kadar nadir özellikte.

Milli Park sınırları içinde ne var?

Karadeniz sahilinde 3155 hektarlık alanı kapsayan İğneada Longoz Ormanları Milli Park sahası iki parçadan oluşuyor. Bu iki parça arasında İğneada belde merkezi yer alıyor. Milli Park’ın güney bölümü Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlar. Milli Park’ın kuzey bölümü ise, Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlar ile bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından oluşuyor.

Ne zaman gidelim?

“Doğa her mevsim ayrı güzel” klişesi, Longoz Ormanları için birebir uyuyor. Çünkü her mevsim farklı bir özelliğine hayran kalabilirsin. Fakat tabii ki ufak tüyolarımız olacak. En ideal dönem ilkbahar ve sonbahar. 15 Eylül-1 Temmuz arası rehberlerin en çok önerdiği dönem. Özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında sinek bastığından dolayı orman içinde yürüyüş önerilmiyor. Eğer illa bu dönemde orman içinde yürüyüş yapılacaksa rüzgarlı günler tercih ediliyor. Böyle günlerde orman içinde yürüyüş yerine gölde kano veya yakın kumsalda deniz faaliyetleri yapılabilir. 

İstanbul gibi büyükşehirlerden hafta sonu çok giden olduğu için sakinlik arıyorsan hafta içini tercih etmende fayda var. En önemli önerimiz “kısa sürede tur programlarına bakıp kaçalım” demeyin, telaşsız bir şekilde zaman ayırıp longoza hakkını vererek doğanın tadını çıkarın.  Zaten öyle yaparsan güruh halinde gelip, Milli Park’ın kapısından bakıp çıkanlardan veya sadece otellerde takılanlardan farklı olacak, bu nev’i şahsına münhasır ekosistemin gerçek kıymetini anlayacaksın.

Nasıl giyinelim?

Mevsim ne olursa olsun,  güneşe ulaşmak için birbirleriyle yarışan ağaçların altından longoz ormanlarının derinliklerine doğru bir adım attığında, süzülerek aşağıya ulaşan ışık, loş atmosfer ve bol oksijenle birlikte çarpan serin hava sayesinde ürperme hissi geliyor. Sıcaklık farkını hemen anlayacaksın. Yani orman için yanına normalde giydiğinden bir kat daha kalın kıyafet almalısın. 20 litrelik bir çanta ve içinde yedek kıyafetler şart. Outdoor ayakkabının da yedeğinin olmasında fayda var. Ormandaki nem ve çamurdan ıslanma olasılığı yüksek. Çamur pantolonuna çok bulaşmasın istiyorsan, tozluk da bulundurabilirsin. Su geçirmez bir parça şart. Geceleri için de polar olmazsa olmaz. Yaz döneminde ise sinek ve böceklere karşı ince ama uzun kıyafetler tercih edilmeli. Sinek kovucular kullanılabilir.

Hangi aktiviteleri yapabiliriz?

LONGOZ OrmanLARININ içinde doğa yürüyüşleri

Ormanın içinde uzun ya da kısa süreli yürüyüşler için birbirinden nefes kesici pek çok rota alternatifi mevcut. Bununla birlikte kaybolmamak ve tehlikeli durumlara düşmemek için rehberli yürüyüşleri öneriyoruz. İğneada Gezim bölgenin gençlerinin kurduğu profesyonel rehberlik acentesi, dilerseniz web sitelerinden faydalanabilirsiniz. Longoz’un en büyük akarsuyu olan Bulanık Dere rotasını özellikle tavsiye ediyoruz. Ormana karakteristiğini veren dereleri ve taşıdığı kumları çıplak ayakla hissetmek apayrı bir deneyim.

MERT GÖLÜ’NDE KANO

Kano ile Mert Gölü’nün denizle birleştiği noktadan başlayıp ormanın içerisine doğru kürek çekmek inanılmaz bir deneyim. Özellikle gündoğumu ve günbatımı saatleri çok keyifli. Biz de günün ilk ışıklarıyla sabah sessizliğinde kanoları suya indirmiş ve doğaya hayran kalmıştık. Etrafımızdaki sazlıklardan yükselen sisle göl daha da gizemli hale gelmişti. Küreğin seslerine kuş sesleri eşlik ediyor. Burada kano adrenalin değil, huzur veriyor insana. Daha önce hiç kano yapmamış olanlar için ayrıntılı anlatım yapılıyor. Gölün en derin kısmı yaklaşık iki metre olduğundan ve akıntı da olmadığı için tehlike söz konusu değil, ama isteyen olursa can yeleği veriliyor. Ayrıca Stand Up Paddle (SUP) kiralamak da mümkün. Kano turu şu anda kişi başı 300 TL. Güncel fiyatları İğneada Gezim’den öğrenebilirsin.

Kuş Gözlem Kulesi’ne tırmanın

Mert Gölü’nün orman tarafından giriş kısmında kuş gözlem kulesi bulunuyor. 3 katlı kulede ziyaretçiler, Mert Gölü ve etrafındaki sulak alanların karayla birleşmesini yukarıdan görme, sulak alanda uçan kuşları gözleme şansına sahip. Kulenin en üstünde ziyaretçileri İğneada Longoz Ormanları’nın karakteristik karesi bekliyor ve muhtemelen en çok fotoğraf çekilen noktalardan biri. Kuş gözlemciliği için çok uygun bir bölge.

HAMAM GÖLÜ’NDE NİLÜFERLERLE FOTOĞRAF ÇEKTİRİN

Hamam Gölü üzerinde hem nilüfere hem de göl kestanesine rastlamak mümkün. Tatlı su bataklıklarında görülen tehdit altındaki göl kestanesi ve nilüfer toplulukları, yüksek su kalitesinin göstergesi olarak kabul ediliyor. Göl kenarındaki iskeleye uzandığında, temiz havayı içine çekerken tüm bu canlı oluşumları için hayranlık duyacaksın.

Longoz’un çeşit çeşit mantarlarından toplayın

Mantar avına çıkmadan önce sana önemli bir uyarımız var: Gezeceğin bölgeyi bilmiyor ve mantarları tanımıyorsan yanında kesinlikle bir uzman olmalı. Sepet, ufak bir çakı, fotoğraf makinesi ve yolluk yiyecekleri aldıktan sonra mantar keşif turuna çıkıyorsun. Etrafı dikkatlice kolaçan etmeyi unutmazsan, bölgede ticari değeri yüksek olan önemli mantar türleriyle dönme şansın yüksek. Mantar sadece belirli dönemlerde olduğu için uygun zamanları gitmeden önce öğrenmekte fayda var.

Kampta yıldızları seyredin

Milli Park sınırları içinde kamp yasak ama çevrede bu hizmeti veren camping alanlarından faydalanabilirsin. Böylece doğanın gece de tadına varıp, ışığın az olduğu alanlarda gökyüzü oyunlarını izleyebilirsin. Kamp malzemelerini bölgeden kiralamak mümkün.

ATV ya da bisiklet turu yapın

Bölgede ATV ya da bisiklet kiralayabilir,  yürüyerek daha uzun sürede ya da daha zor gidilen orman bölgelerine daha hızlı şekilde ulaşabilirsin.

Yakın çevrede başka nereleri görelim?

İğneada’ya gelmişken ziyaret edebileceğin başka doğal ve kültürel güzellikler de mevcut: Dupnisa Mağarası, tarihi Limanköy Feneri ve Bulgaristan sınırında yer alan Beğendik Köyü. Trakya’nın turizme açılan ilk ve tek mağarası olan Dupnisa‘nın içinde sürekli akan bir yer altı nehri ve bu nehrin oluşturduğu, derinliği yer yer iki metreyi aşan göller var.

Yol güzergahında neye dikkat edelim?

Aracı olmayanlar için ulaşım imkanları maalesef kısıtlı. Verimli ve keyifli vakit geçirmek için önceden bilgi almak ve rehberlerle birlikte plan yapmak önemli. İstanbul tarafından gelecek olanlar için telefondaki harita uygulamaları en kısa yol olarak orman içine yönlendiriyor. Kilometre olarak kısa olsa da yol durumu olarak kötü. Bu sebeple Vize ilçesinden sonra Sivriler Köyü istikametine doğru yönlendirmeyi tercih etmeyin. Poyralı Köyü’ne devam edip Demirköy üzerinden rahat şekilde ulaşabilirsin. Demirköy içine girdikten sonra da yollarda otlatılmaya bırakılan büyük ve küçükbaş hayvanlar konusunda temkinli olmakta fayda var. Köy yollarında her an karşına çıkabilir.

Longoz Ormanları gibi nadir güzellikteki doğal yerlerden ve farklı maceralardan haberdar olmak için The Moose Blog’u takip etmeyi unutma! Bu gezilerde ihtiyacın olabilecek ekipmanları da The Moose Bay üzerinden kolayca satın alabilirsin.

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin