HAVA ÇOK ISINMADAN GEZ: ANTALYA’DAKİ ANTİK KENTLER

Doğal güzellik bakımından Türkiye’nin önde gelen şehirleri arasında yer alan Antalya, tarihi ve kültürel mirasıyla da dikkat çekiyor. Birbirinden etkileyici antik kent ve ören yerleriyle âdeta bir açık hava müzesi olan Antalya,  geçmişin kültür, sanat ve mimari izlerini sürmek isteyen turistlerle dolup taşıyor. Sen de hem hava çok ısınmadan hem de şehir turist akınına uğramadan kültür, tarih ve macera dolu bir serüven yaşamak istiyorsan, Antalya’daki antik kentleri keşfetmek için hemen tatil planı oluşturabilirsin!

DOĞA VE TARİH İÇ İÇE

Antalya, Anadolu’yu Akdeniz’e bağlayan en önemli liman olması sebebiyle tarihin en eski ve en gözde şehirlerinden biri. Asırlar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Antalya’da Likyalılardan Hititlere, Perslerden Romalılara kadar çok sayıda uygarlığın izlerine rastlamak mümkün. Şehirde mutlaka ziyaret etmen gereken antik kentler ise şöyle:

• Olympos
• Side
• Müze Aspendos
• Patara
• Termessos

Olympos Ve Çıralı: Salaş Tatil SEVENLERİn tercihi

Tahtalı Dağı eteklerinde yer alan Olympos Antik Kenti, Antalya’nın dünyaca ünlü cennetlerinden biri. Likya uygarlığının doğusunu temsil eden Olympos Antik Kenti’nin tarihi, M.Ö 200-300’lü yıllara kadar dayanıyor. Çarpıcı bir doğal güzelliğe sahip olan Olympos, Likyalılardan sonra Helenler’in ve Romalıların hakimiyet kurduğu bir bölge. Bu uygarlıkların kalıntıları ise bugün hâlâ ziyaret edilebilir durumda.

Olympos Antik Kenti’ne Antalya-Kemer güzergâhındaki otoyol üzerinden ulaşabilirsin. Çıralı sahiline doğru keyifli bir yürüyüş yapabilir ve antik kentteki tüm kültürel mirası gözlemleyebilirsin. Yolculuğun sonunda karşılaşacağın Çıralı sahilinde ise berrak bir denizin tadını doyasıya çıkarabilirsin. Otoyol tarafından sahile kadar ulaşmak için yaklaşık 11 kilometrelik bir yürüyüş gerçekleştirmen gerekir. Burada bölgenin şartlarına uyum sağlayabilmek için outdoor ayakkabılarını yanına almayı unutma!

TARİHİN İZİNDE: Side

Antalya’nın dünyaca ünlü antik kentlerinden Side, Antik Pamfilya’nın en büyük liman kenti. Anadolu’nun en önemli site devletlerinden biri olarak bilinen bölge, sahip olduğu kültürel yapılarla da mutlaka ziyaret etmen gerekenler arasında. Arkeoloji bilimi açısından büyük önem taşıyan Side Antik Kenti’nde göz kamaştırıcı amfi tiyatro, şehir surları, yapı kalıntıları ve Roma döneminden kalma görkemli sütunlar bulabilirsin.

Side Antik Kenti’ne ulaşmak için ilk olarak şehir merkezinin 75 kilometre doğusundaki Manavgat ilçesine gitmen sonra da antik kent ile aynı ismi taşıyan ilçe merkezine ulaşman gerekir. Side ilçe merkezine vardıktan sonra ilk olarak hemen sahilde bulunan dünyaca ünlü Apollon Tapınağı kalıntısını ziyaret edebilirsin. Sonra yürüyerek ya da Side otobüslerine binerek tarihin kapılarını aralayacak bu eşsiz ören yerine ulaşabilirsin.

Aspendos’UN GÖRKEMLİ TİYATROSU

Aspendos Ören Yeri ya da Müze Aspendos ismiyle bilinen bölge, Antalya’nın mutlaka görülmesi gereken saklı cennetlerinden biri. Doğayla tarihin iç içe geçtiği Aspendos’un geçmişi M.Ö. 1200’lü yıllara kadar dayanıyor. Agruslular tarafından kurulduğu tahmin edilen antik kent, korunaklı bir bölge olması sebebiyle denizden gelen istilalardan korunmak isteyen devlet yöneticilerinin, kralların ve rahiplerin sığınma bölgesi olmuş.

Serik ilçesinde bulunan Aspendos Antik Kenti’nin pek çok yapısı, bugün harabe hâlinde. Şehrin görkemli antik tiyatrosu ise göz kamaştırıcı mimarisiyle hâlen ayakta. Roma döneminden kalma antik tiyatro, klasik Roma mimarisinin tüm detaylarını yansıtan görkemli yapısıyla ziyaretçilerini âdeta bir zaman yolculuğuna çıkarır. Aspendos’u ziyaret ederek çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan antik tiyatronun basamaklarında oturabilir, kulis koridorlarında dolaşabilir ve geçmiş asırların ruhunu yakından tanıyabilirsin.

UPUZUN KUMSALIYLA BÜYÜLEYİCİ PATARA ANTİK KENTİ

Likya uygarlığının Antalya’daki en önemli miraslarından biri olan Patara Antik Kenti, Fethiye – Kalkan güzergâhındaki Xanthos Vadisi üzerinde. Likya’nın en önemli şehir devletlerinden biri olarak kabul edilen Patara Antik Kenti’nin kayıtlı tarihi, neredeyse insanlık kadar eski. Kente dair en eski yazılı kayıtlara M.Ö 13. yüzyıla ait Hitit tabletlerinde rastlamak mümkün. Şehrin yazılı olmayan tarihinin ise arkaik döneme dek uzandığı tahmin ediliyor.

Patara’ya gittiğinde şehrin akropolündeki ev, dükkan ve tapınak kalıntılarını ziyaret edebilirsin. Helenistik döneme ait meclis binasını ve amfi tiyatroyu gezebilir, bölge tarihine dair eşsiz bir izlenim edinebilirsin. Üstelik Patara’yı ziyaret ederek tarihe “Noel Baba” olarak geçen Pataralı St. Nicholaos’un ayak izlerini takip edebilir, İznik Konsülü’ne katılan Piskopos Eudemos’la aynı havayı soluyabilirsin.

doğa sever VE yürüyüşÇÜLER İÇİN: Termessos

Antalya şehir merkezinin 30 kilometre kuzeybatısında yer alan Termessos Antik Kenti, Türkiye sınırları içinde yer alan en korunmuş ören yerlerinden biri. Korkuteli’nde, deniz seviyesinden yaklaşık 1150 metre yüksekliğe kurulan antik kent, Helenistik dönemin önemli kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilir.

Âdeta el değmemiş bir görünüme sahip olan Termessos Antik Kenti; mitolojik Yunan tanrılarına adanmış mimari yapıları, Akropolis’i, tapınağı, antik tiyatrosu, Gymnasion’u ve Nekropol buluntularıyla tam bir saklı hazine. Şehre ulaşım ise doğa ve macera tutkunları için eşsiz bir deneyim. Güllük Dağı yolundan yürüyüşle ulaşılabilen antik kenti ziyaret ederek hem eşsiz bir tarih deneyimi yaşayabilir hem de uzun soluklu bir trekking performansı gösterebilirsin. Şehir merkezine ulaştığında karşılaşacağın doğa manzarası ise soluk kesecek cinsten.

Sen de çantanı şimdi hazırlayabilir; yürüyüş ayakkabılarını ve sandaletlerini yanına alarak Antalya yollarına düşebilirsin. Bu keyifli yolculukta gideceğin yere göre en rahat ettiğin iki farklı ayakkabını seçerek yanına alabilirsin. Büyüleyici şehrin tarih kokan antik kentlerinde eşsiz bir serüvene adım atabilir, doğa ve tarihle kendini yenileyebilirsin. Hemen şimdi harekete geç, doğaya çıkış yolunu www.themoosebay.com ile keşfet!