LİKYA YOLU’NUN EN ÇARPICI MANZARASI

Trekking için en güzel zamanlar başladı! Temiz havayı içine çekerek, sıcaktan bunalmadan güneşin yumuşak vuran ışıklarının verdiği enerjiyle tam gaz yürüme zamanı! Bir de yeşille mavinin türlü tonlarının gösteri yaparcasına birbirine karıştığı manzaralar varsa tadına doyum olmaz! Likya Yolu, bu sebeple en çok tercih edilen güzergâhlar arasında. Peki, Likya Yolu’nun en etkileyici manzaralarından birine sahip olan Gelidonya Feneri’ni keşfetmeye ne dersin?

Türkiye’nin en yüksekteki deniz feneri

Akdeniz’in kılavuz fenerlerinden Gelidonya Feneri, Antalya’nın Kumluca ilçesinin Taşlık Burnu’nda, tarihi Likya Yolu’nda yer alıyor. Asıl adı Taşlıkburnu Feneri olsa da Likya dilinde kırlangıç anlamına gelen Kaledonya’dan türemiş Gelidonya ismiyle daha çok biliniyor. Akdeniz’in uçsuz bucaksız mavi sularını, yemyeşil bir tepeden seyreden fener, kıyıdan 3 kilometre içeride bulunuyor. 227 metre yüksekliğiyle, Türkiye kıyılarının en yüksek feneri olma özelliğini taşıyor. Bu sebeple fenere ulaşırken, yürüme rotasının yokuş yukarı olan kısımları biraz zorluyor. İnşasına 1934’te başlanmış ve 1936’da hizmete açılmış. Fener ve hemen yanındaki bekçi binası, ulusal miras olarak Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış. Sarp ve dik kayalıklar üzerinde kurulduğu için elektrik olmayan fenerde, ilk yıllarda gaz yağı, daha sonra LPG tüpü kullanılmış, 2017’de ise güneş enerjisi ile elektrik sağlayan sistem kurulmuş.

Çam, adaçayı, kekik kokulu Akdeniz bitki örtüsü ile masmavi suların ahenkle buluştuğu fenerin yer aldığı burnun karşısında, dikine sıralanan, üzerinde yerleşimin olmadığı beş adalar yer alıyor. Adaların, Likya tarihinde önemli bir yeri var. Gelidonya Burnu, ters akıntılardan dolayı Antalya Körfezi’nin en tehlikeli yeri olarak biliniyor. Antik Dönemlerde birçok gemi, kayalara sürüklenerek batmış. Bu yüzden bölge zamanla, batıklarla kaplı sualtı mezarlığına dönüşmüş.

Nasıl gidilir?

Antalya’da Kumluca, Adrasan, Çıralı ya da Olimpos gibi tatil yörelerine gidenlerin muhakkak vakit ayırıp görmesi gereken yerlerden biri Gelidonya Feneri. Gelidonya’ya gelip hem yürüyüş ve kamp yapmak hem de fenerin masalsı manzarasında hayallere dalmak için iki yol tercih edebilirsin: Birincisi Likya Yolu üzerinde yer alan Adrasan – Gelidonya Feneri güzergâhı. Bunun için 18 kilometre uzunluğundaki yolun tamamını, orta zorluk seviyesine sahip parkurlardan yürümek gerekiyor. İkinci yol ise 7-8 kilometre uzunluğundaki Karaöz Mahallesi – Gelidonya Feneri güzergâhı. Bunun yarıdan fazlasını araç ile geri kalan yaklaşık 2 kilometrelik kısmını da yürüyerek gitmek mümkün. Gelidonya Feneri’nin dibine kadar araçla gidilmiyor, bir kısmında patika yoldan yürümek şart!

Yanında taşıdığın su miktarı önemli!

Biz de ikinci seçeneği tercih ederek arabamızı, Karaöz’de en son kamp tesisini geçtikten sonra toprak yolun kenarına bırakıyoruz. Başlıyoruz geniş toprak yolda,  iğne yapraklı çam ağaçları arasında, deniz manzaralarıyla yürümeye. Feneri gösteren tabeladan içeriye patika yola, ormanın içine doğru sapıyoruz ve yol daralıyor. Parkur kısa süreli iniş ve çıkışlar şeklinde devam ediyor. Genelde çok keyifli, zorlanmadan ilerliyoruz. Fakat yaz sıcağında yokuş yukarı yürümek sağlık problemleri olanları zorlayabilir. Kış dönemindeki fırtınalarda devrilen ağaçlar yolumuzu kesse de etraflarından dolanıyor ya da üstlerinden atlıyoruz. Tepelere tırmandıkça görüntü daha da güzelleşiyor. Bu parkurda bizi en çok zorlayan su stokumuzun kısıtlı olması oldu. Hiçbir yerde su temin etme imkânı yok bu sebeple içeceğin suyu hesap ederek fazlasıyla yanına almalısın. Suyu idareli kullanmak önemli.  Bir de zaman zaman yokuş yukarı taşlık yollardan yürüyeceğin için uygun bir ayakkabı seçmek de konforun açısından şart! Taşlarda yamulmayacak kadar sert, dayanıklı ve kaydırmaz tabana sahip bir ayakkabı olmalı. En son fenere vardığımızda, fenerle birlikte onun arkasında görünen minik adacıklar unutulmaz kareler sunuyor bize. Yorgunluğumuzu bir kenara bırakıp fotoğraf çekmek için sabırsızlanıyoruz ve hemen kameralarımıza sarılıyoruz.

Kamp ve deniz için Korsan Koyu

Denize girmek isteyenler için yakındaki Korsan Koyu harika. Böyle bir amacın varsa yanında deniz kıyafetlerini getirmeyi de unutma. Karaöz ve Korsan Koyu civarında kamp yapmak istersen, hem kamp hizmeti veren işletmeler mevcut hem de kamp atabileceğin doğa içinde uygun yerler bulabilirsin.

İstersen arabayla gelip bir kısmını yürü, istersen tüm rotayı adımla ve doğanın içinde kamp macerası yaşa, büyük bir keyif alacağına ve sağlıkla dolacağına emin olabilirsin! Her adımda Akdeniz manzaralarının en güzelleri çıkacak karşına…

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin