DOĞADA NEFES KESEN KARELER YAKALAMANIN SIRLARI

Doğa fotoğrafçılığı, keşfedilecek birçok alt dalıyla dipsiz kuyu gibi geniş ve heyecan verici bir alan. Dünyanın sınırsız güzelliklerini yakalamak, başkalarıyla paylaşmak ve ölümsüzleştirmek için bir fırsat. Manzara, yaban hayatı, sualtı ya da drone fotoğrafçılığı alanlarından hangisiyle ilgilenirsen ilgilen hepsi de benzersiz bir bakış açısına ve sanatsal yaklaşıma sahip olmanı sağlar. Tabii ki her birinin kendine özgü ekipman ve yöntemleri var.

Örneğin manzara fotoğrafçılığı dünyadaki doğal güzellikleri bir tuval gibi kullandığın, kamerayla resim boyama sanatına benziyor. Her manzaranın benzersiz bir öyküsü var ve fotoğrafçıya onu dinleyip bir görüntüye dönüştürmek düşüyor. Hangi manzarayı, günün hangi saatinde, nasıl bir kadrajla fotoğrafa dönüştüreceğin, işin ustalık tarafı oluyor. Yaban hayatı fotoğrafçılığında ise hayvanları doğal ortamlarında yakalamak için büyük sabır ve hassasiyet gerekiyor. Fotoğrafçı doğal ortamın içine bizzat karışmalı ve beklemeli. Heyecanlı ve nefeslerin tutulup beklendiği öngörülemeyen uzun sürelerin sonunda, çoğu zaman kısacık anlardır yakalanmaya çalışılan. Uzak mesafelerden yaban hayatını rahatsız etmeden çekim gerçekleştirebilmek için zoom yapabilen tele objektifler gerekir.

Makro lens kullanılarak küçük şeylerin büyük görünmesini sağlama sanatı olan makro fotoğrafçılıkta ise, böceklerden çiçeklere kadar her şeyin karmaşık ayrıntıları açığa çıkar. Çıplak gözle görülmeyen bir dünyaya hayret verici bir yolculuğa çıkarsın. Etrafımızdaki dünyaya yeni bir bakış açısı sunan büyüteçten bakmak gibidir. Hava fotoğrafçılığı ise, dünyanın güzelliğini kuşbakışı yakalayan, normal şartlarda erişilemeyen benzersiz bir perspektif sunar. Bütçeye ve çekim yapılacak projeye uygun güncellenmiş bir drone gerekir. Tabii drone’u güvenli bir şekilde kullanabilmek için eğitim ve tecrübe de şart. Öte yandan sualtı fotoğrafçılığı bizi okyanusların ve göllerin gizemli derinliklerine sürükler. Su yüzeyinin altındaki büyüleyici güzelliği sergileyerek bambaşka hayat ve renklerle dolu bir dünyayı ortaya çıkarır. Dalış kıyafet ve ekipmanlarının yanı sıra çekim için su geçirmeyen kamera ve ekipman gerektirir.

Doğa fotoğrafçılığının her türünün kendine özgü bir çekiciliği ve zorluğu var. Her biri farklı beceri ve ekipman gerektirir. Ancak hepsinin ortak amacı doğal dünyanın güzelliğini, gizemini ve harikasını yakalamaktır. İşte, doğada nefes kesen kareler yakalanman için dikkat etmen gereken ipuçlarını senin için derledik.

KAMERANI TANI

Sıradan bir kamera veya akıllı telefonla güzel görüntüler yakalamak mümkün olsa da, daha özel ekipmanlar daha hassas doğa çekimleri yapmana yardımcı olacaktır. Doğa fotoğraflarını bir sonraki seviyeye taşımak için DSLR fotoğraf makinesi çok önemlidir. DSLR fotoğraf makineleri, fotoğraf makinesi ayarlarının tam kontrolünü eline almana olanak tanır. Bu, ışık duyarlılığını, enstantane hızını ve daha fazlasını tamamen özelleştirebileceğin anlamına gelir. Bu özelleştirme, düşük ışık koşullarında yaban hayatı veya manzara fotoğrafı çekmeyi planlıyorsan özellikle kullanışlı hale gelir. Daha yüksek bir ISO veya daha yavaş bir enstantane hızı, çekimde mümkün olduğu kadar çok ışık yakalanmasına yardımcı olacaktır. Tabii ki yavaş enstantane hızı sayesinde devinimli objeleri estetik bir anlatımda görebiliyorken, kuş gibi hareketli ama net çekmek istenilebilecek hayvanları yüksek enstantane hızı ile ışıktan ödün vererek çekebilmek mümkündür. En iyi kamera tüm özelliklerini bildiğin ve ona göre ihtiyacın olduğu anlarda doğru kullanabildiğin kameradır. Bu sebeple elinde var olan ya da almayı planladığın kamerayı en ufak ayrıntısına kadar öğrenmeye çalışman çok faydalı olacaktır.

TRİPOD KULLANMAK ÖNEMLİ

Kamerayı sabitleyeceğin bir tripod, nadir görülen yaban hayvanının ya da bir doğa olayının karede görünmesini beklerken geçirilen uzun süre boyunca destek sağladığı için ekipman cephaneliğine değerli bir katkı olur. Ayrıca tripod, belirli bir süre boyunca aynı çekimi yapmak için de oldukça yararlı bir araç. Örneğin, basamaklı şelalelerin uzun pozlamalarını oluşturmak, havanın bir sahneyi nasıl etkilediğini göstermek veya bitkilerin büyüme ve çürümelerini kare kare anlatmak için olmazsa olmaz ekipmanlardan biri tripodtur.

IŞIĞA DİKKAT ET

Manzara ve yaban hayatı fotoğrafçılığı dış dünyaya odaklandığından, aydınlatma dikkate alınması gereken en önemli faktörlerden biri. Gün içinde çekim yaptığında, sert tonlar ve çok sayıda gölge oluşturan doğrudan, filtrelenmemiş güneş ışığıyla çalışmak durumunda kalırsın. Bu da çekimlerinin dinamik, yumuşak veya renkli görünmesini çok daha zorlaştırır. Sert ışıkla mücadele etmek için çoğu doğa fotoğrafçısı, güneşin doğmasından hemen önceki ve gün batımından hemen sonraki dönemler olan “altın saatler” sırasında çekim yapmayı tercih eder. Sabahın erken saatlerinde ve akşamın erken saatlerinde, doğal ışık yumuşak ve dolaylı gelir. Gerçek renklerin ortaya çıkmasını sağlar, rüya gibi gösterir ve romantik hava verir.

ÜÇTE BİR KURALINI KULLAN

Manzara fotoğrafçılığının en basit ipuçlarından biri, görüntüyü üçte bir kuralına göre oluşturmaktır. Üçte bir kuralı, fotoğrafçının ilgi çekici noktaları görünmez bir ızgara boyunca konumlandırmasına yardımcı olan bir kompozisyon tekniği. Vizörden veya ekrandan bakarken iki yatay çizgi ve iki dikey çizgi hayal edin. Çekmek istediğin konuyu bu çizgilerin buluştuğu noktalara yerleştirmek, teorik olarak, estetik açıdan en hoş ve dengeli görüntüyü verecektir. Özellikle de doğrudan odak noktası olmayan manzara çekimlerinde. Bazı kameralar, fotoğrafçıların mükemmel çekimi elde etmelerine yardımcı olmak için 3×3 ızgarayı ekrana kaplayan ızgara kamera modu sunar.

ALAN DERİNLİĞİYLE OYNA

Birçok doğa fotoğrafı kuş veya çiçek gibi bir ana konuya odaklanır. Çekeceğin nesneyi arka plandan ayırmaya yardımcı olmak için daha geniş bir diyafram açıklığı (f/2.0 veya f/2.8) kullan. Diyafram, lens açıklığının boyutudur ve “alan derinliğini” etkiler. Daha geniş açıklıklar daha sığ bir alan derinliği oluşturur, arka planların daha bulanık görünmesine neden olur ve dikkatin nesneye odaklanmasına yardımcı olur. Daha küçük açıklıklar ise daha geniş bir alan derinliği oluşturur. Arka planların daha keskin ve daha ayrıntılı görünmesine neden olur. Her ikisini de dene ve böylece hangilerinin istediğin obje veya alanın öne çıkmasına yardımcı olduğunu görebilirsin.

YARATICI OL

Doğa, yaban hayatı ve manzara fotoğrafçılığı için sonsuz olasılık sunuyor. Çekim yaparken kendi benzersiz vizyonunu ve fikirlerini uygula. Diğer fotoğrafçıların denemiş olabileceği şeyleri unut, yaratıcı olmaya çalış. Başkalarının geniş açı çekim yaptığı yerlerde yakın çekim yapmayı düşün ya da başkalarının yüksek bir görüş noktasından kadraj aldığı yerlerde sen yere yatarak kadraj almayı dene. Farklı bir şey yakalamayı başaracaksın!

DOĞAYI İNCELE VE İLGİLENDİĞİN ALANI ÖNCEDEN ARAŞTIR

Her zaman iyi anladığın şeylerin daha iyi fotoğraflarını çekebilirsin. Farklı hayvanlar, bitkiler veya doğal alanlar hakkında daha fazla bilgi sahibi olarak onların ritimlerini daha iyi tahmin edip, daha kolay takip edebilirsin. Örneğin, belirli kuşların çiftleşme ritüellerini nerede gerçekleştirmekten hoşlandıklarını bilen bir yaban hayatı fotoğrafçısı, harika bir çekim için doğru yeri ayarlayabilecektir.

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin