“DUR VE KOKLA!”

Başlıktaki bu slogan Slovenya’da Alpler’de açan çiçeklerin kutlandığı bir festivale ait. Karanlık ve soğuk geçen kış günlerinden sonra, hele ki yoğun bir iş hayatın da varsa, biraz duraklayıp havaların ısınmasıyla birlikte ruhunu da ısıtmaya, uyanan doğayla ruhunu da uyandırmaya ihtiyacın var mı? Göze, gönle, burna hitap eden kır çiçeklerini koklamak, baharı hissetmek ne de iyi gelirdi şimdi! Yoğun geçen hayatlarımıza bir ara verip, şehirlerde günlük hayatın koşuşturmacasında göremediğimiz, denk gelsek de koklamaya bile vakit ayıramadığımız kır çiçeklerine odaklanmaya, zamanı dondurup “dur ve kokla” felsefesine ses vermeye ne dersin? Bu baharda Bohinj’deki Uluslararası Yabani Çiçek Festivali’ne katılarak, duyularını uyandırabilir, kışın rehavetini tamamen üzerinden atabilirsin.

Doğayı seven ve botanik konularla ilgilenen herkes için kaçırılmaması gereken etkinlik, bu sene 23 Mayıs – 8 Haziran tarihleri arasında düzenleniyor. Bohinj Gölü çevresindeki dağlarda ve vadilerde yetişen muhteşem yabani çiçeklerin coşkuyla karşılandığı festival boyunca, yağlı boya tabloların içinde yaşıyormuşsun gibi bir his veren ortamlarda, çeşitli faaliyetler de düzenliyor: Alp vadilerinde yürüyüş, çiçek kokuları içinde yoga, yöreye özgü otlarla mutfak atölyeleri, doğada müzik seansları, botanik konularında bilgilendirici paneller ve konunun uzmanı yerel insanlar tarafından gerçekleştirilen başka bir dolu özgün ve yaratıcı etkinlik.

BOHINJ GÖLÜ NEREDE?

Türkçede “Jülyen” Alpleri olarak tanımlanan dağlarla çevrili ve Slovenya’nın en büyük gölü olan Bohinj, yılın her zamanında yapılabilecek aktivitesi bol, muhteşem doğaya sahip bir bölge. Dağları, nehirleri, şelaleleri, çayırları, vadileri ve gölleri ile tipik bir Alp coğrafyası. Bohinj, Slovenya’nın bayrağına da sembol olmuş Triglav Dağları’nın bulunduğu Triglav Milli Parkı’nın bir parçası, dolayısıyla çok iyi korunuyor. Triglav Dağı, Slovenya’daki insanlar için çok önemli bir sembol. Bazı Sloven dağcılar ve sıkı yürüyüşçüler arasında, ülkenin en yüksek zirvesi olan Triglav’ın zirvesine tırmanıldığında gerçek bir Sloven olunacağına dair şakayla karışık yorumlar dönüyor.

Her yıl karlar eridikçe gölü çevreleyen çayırlar, adeta bir yabani çiçek gösterisine dönüşüyor. Özellikle baharda açan çeşit çeşit çiçekler, yağlı boya tabloya bakıyormuşsun izlenimi veriyor. Bohinj Gölü çevresinde 1000’den fazla farklı bitki türü ve sadece Bohinj bölgesine özgü 40’tan fazla orkide bulunuyor. Yol kenarlarına kadar çayırların her tarafını saran bin bir renkteki bu bitkileri, yürüdüğün veya araba kullandığın her yerde görebilirsin.

Triglav Milli Parkı’ndaki yabani orkideler çayırlarda, sulak alanlarda ve bazen açık ormanlarda bulunuyor. Parkın orkideleri arasında, çiçekleri dişi arıları taklit eden ve erkek arıların onlarla çiftleşmeye çalışarak onları tozlaştırmaya çalıştığı arı orkideleri de var. Parkın bataklıkları ayrıca etçil bitkilere de ev sahipliği yapıyor.  Ziyaretçiler, görmek istedikleri bitki türlerine göre çeşitli rehberli yürüyüşler arasından seçim yapabiliyor.

YABANİ ÇİÇEK FESTİVALİ’NDE NELER YAPILIYOR?

Uluslararası Yabani Çiçek Festivali, yalnızca bölgenin muhteşem florasını sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda Slovenya’nın bu az bilinen bakir köşesinin doğasını, kültürünü ve zengin biyolojik çeşitliliğini de tanıtıyor. Ziyaretçiler, Bohinj halkı ile eşsiz doğal çevreleri arasındaki köklü bağı vurgulayan rehberli botanik yürüyüşlerinin, atölyelerin, mutfak deneyimlerinin ve folklor etkinliklerinin tadını çıkarabiliyorlar. Festivaldeki bilgilendirici panel konuşmalarının çoğu, yıllarca topraktan geçinme veya çiçekleri tıbbi amaçlarla veya yiyecek olarak kullanma deneyimine sahip yerel uzmanlar tarafından veriliyor. Paylaşılan bilgiler sayesinde, nesli tükenmekte olan bitki türlerinin korunması ve gelecek nesillerin köylerinde kalarak bu doğaya sahip çıkmaları konusunda bilinç de yaratılmış oluyor.

Bohinj vadisini çevreleyen köyler boyunca sanat, el işleri ve fotoğraf sergileri, müzik, dans ve folklor gösterileri, çocuklu aile etkinlikleri ve geziler de var. Bitki çeşitliliği denilince arılardan bahsetmeden olmaz. Slovenya’da arıcılığın çok yaygın bir uğraş olduğunu da belirtelim. Bohinj Arıcılık Topluluğu’nun düzenlediği bir panel ve  Slovenya’ya özgü, apartman girişlerindeki bir arada bulunan birçok posta kutusunu andıran tarzdaki renkli arı kovanlarından birini ziyaret de var. Yerel oteller ve restoranlar botanik temalı menüler sunuyor ve pazarlarda yerel ürünler satılıyor. Festival sırasında, araba kullanımını daha aza indirmek, trafiği azaltmak ve otopark sıkıntısı yaşamamak için köyler arasında servis otobüsleri düzenleniyor. Tam programı burada inceleyebilir ve dilediğine katılabilirsin. Festivalin öne çıkan bazı etkinliklerini biraz daha ayrıntılı göz atalım:

-Rehberli Yabani Çiçek Yürüyüşleri

Uzman rehberler eşliğinde çıkılan keşif yolculuklarında, Bohinj’in yabani çiçekleri, hassas ekosistemi, nadir ve nesli tükenmekte olan bitki türleri anlatılıyor. Dünyanın dört bir yanından bitki tutkunlarının bir araya geldiği bu eğlenceli yürüyüşlerde, katılımcılar içindeki merak duygularını serbest bırakıyor. Bitki isimlerinin söylendiği Latince, ortak bir dil haline geliyor. Güzel manzaralar ve rehberlerin sunduğu ilginç bilgiler karşısında büyüleneceğinden emin olabilirsin. Bohinj florasının çeşitliliği hakkında daha fazla bilgiyi burada bulabilirsin.

-Alp Mutfağına Çiçeksi Bir Dokunuş

Bazı panellerde yemek pişirmede kullanılan yenilebilir yabani bitkiler anlatılıyor. Farklı türleri tanımlamayı ve daha da önemlisi, hangilerini yememen gerektiğini burada öğrenebilirsin. Hatta bölgede yetişen yenilebilir çiçeklerden bazılarını tadabilirsin. Yerel bitki örtüsüyle ilişkili folklor ve gelenekleri öğrenebilirsin. Çayırdan toplanan bitkilerden nasıl bir menü hazırlanabileceği de anlatılıyor. Ayrıca festival boyunca yerel restoranlarda sunulan çiçeklerden esinlenerek hazırlanmış menülerden birini de deneyebilirsin. Seçenekler arasında papatya çorbası, yöreden toplanan safran ile hazırlanan sosta tavuk ve mürver çiçeğiyle yapılan turta olabilir. Katılımcı pansiyonlardan ve restoranlardan birinde paket halinde sunulan rehberli yürüyüş ve çiçek menüsü alarak tasarruf edebilirsin. Böylece iki önemli etkinliği bir arada daha uygun fiyatlı satın almış olursun.

GEZİYİ İYİ PLANLA

Slovenya, İtalya, Avusturya ve Hırvatistan gibi turizm açısından dev ülkelerin arasında yer alıyor. Dağlar, göller ve ormanlarla kaplı ülkenin coğrafyası, batıdan az da olsa Adriyatik’in mavi sularına bağlanıyor. Komşu ülkelerindeki Alp turizmine göre daha az trafiğe sahip ama bununla birlikte turizm günden güne büyüyor. Slovenya, ziyaretçilerin yüksek kaliteli ve sürdürülebilir konaklamalar sağlamasını garantilemek amacıyla altyapıyı inşa etmek için çalışıyor. Bunun gibi özel ve anlamlı etkinlikler düzenlemek ve bunları gelenekselleştirmek üzere çaba sarf ediyor. Yavaş turizme yatırım yapıyor.

Festival etkinliklerinin arasında Bohinj Gölü’nün doğal güzelliğine doymak için de vakit ayırmalısın. Jülyen Alplerinin karla kaplı zirvelerini yansıtan kristal berraklığındaki suyuyla, Bohinj Gölü’nün neden Slovenya’nın en önemli doğal hazinelerinden biri olduğu çok net anlaşılıyor. Göl yakınındaki yerleşim yerlerinden biri olan Stara Fužina‘dan çayır boyunca Bohinj Gölü’ne doğru yürürken rüzgârda sallanan çiçekleri görmelisin. Burada ayrıntılı bir yürüyüş rotası bulabilirsin. Göl civarındaki pek çok keyifli hiking rotasından birini seçebilirsin. Yürüyüş parkurları açıkça işaretlenmiş, dağ patikalarında temiz su bulunan çok sayıda musluk, tam ihtiyacın olan yerde düşünceli bir şekilde sağlanmış banklar ve tuvaletler var.

Bölgenin güzelliğinin yanı sıra, festivali gerçekten güzel yapan ve gün geçtikçe daha çok beğenilip yaygınlaşmasını sağlayan yerel halk. Çünkü bölgeleri hakkında derinlemesine bilgiye sahipler. Doğayla uyumlu bir şekilde yaşıyorlar. Sonbaharda bölgede çıkan bin bir çeşit mantarları toplayıp değerlendiriyorlar. Kışın soğuk algınlığını önlemek için buraya özgü çam şurubu yapıyorlar.

ALPLERDE YÜRÜYÜŞ YAPARKEN DİKKATLİ OL

Bölgede yaz aylarında gök gürültülü fırtınalar çok yaygın görülüyor. Dışarı çıkmadan önce her zaman havayı kontrol etmeli ve gök gürültüsü duyarsan yüksek noktalardan aşağı inmelisin. Hava hızla değişebilir. Yanında birden fazla kat kıyafet getirmeye çalış. Örneğin çantanda ısıtıcı bir katman olarak kullanabileceğin bir polar bulundurabilirsin. Her zaman güneş gözlüğü, şapka taşımalı ve güneş kremi kullanmalısın. Alplerdeki güneş, kışın bile çok güçlü olur. Geceler yaz aylarında dahi çok soğuk olabilir. Kamp yapacaksan uygun özelliklere sahip iyi bir uyku tulumu edinmelisin. Serin havalarda yürüyüş için çok katmanlı ve su geçirmez ceketler tercih edebilirsin. Temiz gibi görünse bile, içmeden önce suyu kaynat, arıt ya da filtrele. En kolayı temizliğine emin olduğun suları yanındaki matarada taşıman olacaktır. Böylece ne zaman suya ihtiyacın olsa tereddüt etmeden güvenle içebilirsin.

Slovenya Alplerinde baharın kokusunu içine çekip, çiçeklerin açmasını gerçek bir festival eşliğinde kutlayacağın bu macerada, ihtiyacın olabilecek  ürünler için The Moose Bay’e göz atabilirsin.

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin