TARİHİN DERİNLİKLERİNE YOLCULUK: GÖBEKLİTEPE

Yazının bile bulunmasından önceki zamanlara tarihin en derinlerine ışınlanma fırsatı veren bir coğrafya, Şanlıurfa’daki Göbeklitepe Ören Yeri. Tarih öncesi mühendislik ve mimari harikası olan Göbeklitepe, Şanlıurfa’nın 15 kilometre kuzeydoğusunda yer alıyor ve günümüzden yaklaşık 12 bin yıl öncesine tarihleniyor. Yani M.Ö 10-8 bin yıllarında, Neolitik Çağ’da inşa edilen Göbeklitepe, Mısır Piramitleri (M.Ö 2 bin 600) ya da İngiltere’deki Stonehenge (M.Ö 2 bin 500) gibi dünyadaki diğer antik kültür mirası alanlarıyla karşılaştırıldığında, bilinen en eski tapınaklardan biri oluyor. İnşa tarihiyle birlikte Göbeklitepe’nin en dikkat çekici sırrı, dönemin ileri teknolojisini yansıtması. Büyük taş blokların işlenmesi, taşınması ve yerleştirilmesi, bilindiği kadarıyla, o dönemdeki insanların sahip olduğu bilgi ve becerinin ötesinde görünüyor.
Uygarlığı anlamak için adeta bir anahtar olan Göbeklitepe, arkeoloji dünyasını aydınlatacak muhteşem veriler barındırıyor. Neolitik Çağ ve öncesindeki toplumların sosyal ilişkileri, inanç sistemleri, çevresel koşulları, iletişim-üretim-tüketim şekilleri, yaşam biçimleri ve sahip oldukları teknoloji ile ilgili birçok cevaba ulaşabileceğimiz bir konuma sahip Göbeklitepe. İşte, bu yüzden de Göbeklitepe’nin keşfi, arkeoloji tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.
Nasıl Keşfedildi?
1960’lara kadar bu bölge, sadece bir tarım arazisi olarak biliniyordu. 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortaklaşa yaptığı yüzey araştırmasıyla gündeme geldi. Tarlasını süren bir çiftçinin 1986’da bulduğu heykelin ardından Göbeklitepe’de somut bulgulara ulaşıldı. 1994’te Alman Arkeolog Klaus Schmidt, burada sıra dışı dikilitaşlar keşfettikten sonra başlatılan kazılar, bunların aslında bir tapınak kompleksi olduğunu ve insanlık tarihine ışık tutabilecek önemli bilgiler içerdiğini ortaya çıkardı. Göbeklitepe, 2018’de Unesco Dünya Mirası Listesi’ne eklendi ve Türk turizm yetkilileri 2019’u “Göbeklitepe Yılı” ilan etti. O zamandan beri popülaritesi günden güne artan Göbeklitepe, tüm dünyadan tarihçilerin ve tarih meraklılarının odaklandığı bir kazı alanı oldu.
T Biçimli Sütunların Gizemi
Göbeklitepe’deki en ilginç buluntular, boyu 6 metreyi, ağırlığı ise 40-60 tonu bulabilen T şeklindeki anıtsal dikilitaşlar. Bu gizemli dikilitaşların 10-12 tanesi dairesel planda dizilerek araları taş duvarlar ile örülmüş. Ortalarında ise karşılıklı olarak konumlandırılmış daha büyük bir çift dikilitaş bulunuyor. Bu şekilde oluşturulmuş oval mekânlardan kazılar neticesinde 6 tane ortaya çıkarılmış. Jeomanyetik ölçümlerle toplam sayısı 20’yi bulduğu bilinen bu mekânlardan henüz ortaya çıkarılmamış olanları da mevcut. 2014’teki ölümüne dek, 20 yıl boyunca burada kazı çalışmaları gerçekleştiren ve kazı başkanlığı da yapan Klaus Schmidt, T biçimli ve bazılarında el ve parmakların da görüldüğü bu sütunların insan figürlerini temsil ettiğini belirtmiş. Tapınak yapılarındaki leopar, yaban domuzu, leylek, tilki, ceylan, akrep, yılan ve kafası olmayan insan kabartmaları dönemin inancıyla ilgili önemli bulgular.
Göbeklitepe’deki çalışmalar, bugüne kadar pek çok yeni bilginin açığa çıkmasını sağladı. Bununla birlikte buluntularla ilgili hâla çözülemeyen sorular, bilim adamlarının kafasını kurcalamaya devam ediyor. Bu tapınakları yapanların kimler olduğu, ağırlıkları 60 tonu bulan sütunların buraya nasıl taşındığı ve dikildiği, üstlerinin tonlarca toprak ve taş ile örtülerek neden gömüldükleri, tapınakların amacının tam olarak ne olduğu, cevaplanmayı bekleyen ve muhtemelen yıllarca sürecek araştırmaların konusu olacak gizemlerden bazıları.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’yle Keşfini Tamamla!
Kazılarda elde edilen buluntuların bir kısmını Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’nde görmek mümkün. Göbeklitepe kazılarından çıkan görkemli sanat eserleri ve heykelciklerin sergilendiği müze, ören yerindeki en büyük anıtsal yapının ve heybetli T sütunlarının tam ölçek kopyalarını da barındırıyor. Böylece ziyaretçiler, anıtsal sütunları ve üstündeki oymaları yakından inceleme fırsatı buluyor. Göbeklitepe keşif gezini tamamlamak için mutlaka burayı da ziyaret etmelisin.
Taş Tepeler’in Hepsini Gör!
Son dönemin en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olan Göbeklitepe’nin kazı başkanlığını yürüten Necmi Karul, aynı zamanda Karahantepe kazılarının başkanlığını ve çevredeki diğer Neolitik döneme ait kazı alanlarını da barındıran Taş Tepeler isimli projenin koordinatörlüğünü yürütüyor. Eğer tarihe meraklıysan, Şanlıurfa’da yaklaşık 100 kilometrelik bölgede 12 ayrı kazı alanında Neolitik döneme ilişkin yürütülen bu projeye göz atmalısın. Taş Tepeler coğrafyası, avcı-toplayıcı toplulukların tarım ve yerleşik hayata, besin üretimine dayalı çiftçi yaşama geçiş sürecini anlamamıza yardımcı olacak. Vaktin varsa Göbeklitepe ile birlikte bunları da ziyaret edebilirsin: Karahantepe, Çakmaktepe, Sayburç, Ayanlar, Sefertepe, Gürcütepe, Harbetsuvan, Yeni Mahalle, Kurt Tepesi, Mendik ve Yoğunburç.
Ne zaman ziyaret edelim?
Şanlıurfa’da hava sıcaklıklarının genellikle daha ılıman seyrettiği ilkbahar ve sonbahar ayları Göbeklitepe’yi ziyaret etmek için en iyi zamanlar. Bu dönemde yoğun yaz sıcağından kaçabilir ve açık havada ünü dünyaya yayılmış arkeolojik alanı etkili bir şekilde dolaşabilirsin. Özellikle sabah erken veya akşam geç saatleri tercih edersen daha az ziyaretçi sayısı nedeniyle, tarihi taşlar arasında sakin sakin dolanabilir ve o dönemi hissetmeye çalışabilirsin.
Zamanda yolculuğa çıkarken, hava durumuna ve coğrafi şartlara göre giyinmeyi unutma! Sabah erken ve akşam geç saatlerin daha serin olduğu ama öğle güneşinin de yaktığı bir coğrafyada, katmanlı giyinebilir, güneşten koruyan aksesuarlar kullanabilirsin. Şanlıurfa’nın uçsuz bucaksız görünen sarı topraklarında dolaşırken, hem doğrudan gelen hem de etraftan yansıyan güneş ışığını filtrelemek için yanında bir şapka bulundurman daha konforlu bir şekilde etrafı keşfetmeni sağlar. Ayrıca yanında taşıyacağın bir rüzgârlık veya yağmurluk, ince bir dış katman olarak yağmurlu ya da rüzgârlı havalarda çok işe yarayabilir. Bol bol yürüyeceğini düşünürsen, ayaklarının rahat etmesi için tabanı rahat bir yürüyüş ayakkabısı seçebilirsin. Açık hava şartlarına uygun, seni güneşten ve rüzgârdan koruyacak, bakir topraklarda rahat hareket etmeni sağlayacak kıyafet ve aksesuarları The Moose Bay’de bulabilirsin.