İSTANBUL’DA DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE KARŞINA ÇIKABİLECEK CANLILAR

İstanbul her ne kadar metropol bir şehir olsa da kentin yaklaşık %44’ünü ormanlık alanlar oluşturur. Bu nedenle şehirde doğa yürüyüşü için kendine bir lokasyon belirlediğin zaman birçok farklı canlı türü ile karşılaşman muhtemel. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından kurulan fotokapanlar sayesinde birçok farklı canlı türünün hala varlığını sürdürdüğü bilinir. 2015 yılında başlatılan biyolojik çeşitlilik izleme projesi sonucunda 1.937 türü İstanbul faunası içinde toplam 4 bin 770 tür tespit edilmiştir.

Bu canlıları kendi gözlerinle görmek istiyorsan trekking yaparken çevrene dikkatle bakmalısın. Belki bir yaban domuzu görmek seni korkutabilir ama İstanbul kertenkelesi ile tanışınca heyecan duyabilirsin. İstanbul’un eşsiz habitatı ve faunası içerisinde keyifle zaman geçirirken yeni maceralara atılman, fotoğrafçılık gibi bir hobiye özenmen de mümkün!

Yaban hayatına şahitlik etmeden önce gideceğin bölgeye ve mevsime uygun outdoor kıyafet giymeyi unutmamalısın. Çamur, toprak ve çakıllı yollarda dağ tepe aşarak farklı canlı türlerini ararken seçtiğin ayakkabı da çok önemli. Günü konforlu bir şekilde tamamlamak ve gece boyunca ağrıyan ayakların yüzünden pişman olmamak için kaliteden asla vazgeçme.

İstanbul Yürüyüş Rotalarında Yaban Hayatı

İstanbul Kuzey ormanlarında kafa dinlemek ve doğa ile baş başa kalmak için bir yürüyüş yapmak istediğinde yaban hayatından canlılar ile karşılaşabilirsin. Kızıl Geyik, yaban domuzu, çakal, tilki ve daha birçok farklı hayvan her an bir ağacın arkasından çıkabilir. Çoğunlukla utangaç ve insandan korkan canlılar olduklarından gizlenen bu hayvanların varlığı fotokapanlar sayesinde bilinir. Bir akşam kamp yaparken ormanlık alandan duyduğunuz sesin sahipleri de bu canlılar olabilir.

Kızıl Geyik: Nesli tükenme tehlikesi altında olan kızıl geyikler İstanbul’da özellikle belirli bir alanda bulunur. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü Belgrad Ormanı civarında kızıl geyik üretim tesisi kurmuştur. Bu bölgede ve Kırklareli’ne yakın ormanlık alanlarda trekking yaparken karşına kızıl geyik, karaca gibi canlılar çıkabilir.

Kaya Sansarı: Özellikle İstanbul Gümüşsuyu ormanlık alanlarında olsa da birçok farklı yerde de kaya sansarı görebilirsin. Kaya sansarları beslenmek için insanların evlerinin civarında çok fazla vakit geçirdiği için pek de utangaç sayılmazlar. Birkaç katlı bahçeli evlerin yoğun olduğu kentsel bölgelerin yakınındaki ormanlar ve kayalık alanlar tam da onlar için ideal bir habitat sunar. Şehir hayatına neredeyse uyum sağlayarak kolay beslenmenin yolunu bulmuşlar, yiyecek çalarak!

Çakal: Ormanlarda hatta ormana yakın yerleşim yerlerinde karşına çıkabilecek bir canlı türü de çakal. Çatalca çevresinde ve Beykoz ormanlık alanlarında çakal görebilirsin. Her ne kadar köpeğe benzediği için evcilmiş gibi görünse de onun vahşi bir hayvan olduğunu unutmamalı ve beslemeye kalkmamalısın.

Tilki: Belgrad ormanlarında dolaşırken çevrede tilki görme olasılığın çok yüksektir. Hatta bu bölgede araç sürerken karşıdan karşıya çakal ve tilki bir anda geçebilir. Özellikle geceleri her an yola bir hayvan atlayabileceğini düşünerek dikkatli ilerlemelisin. Köpekgiller familyasından olan tilkiler maalesef ki sokak köpekleri ile iyi anlaşamaz. Bu nedenle kentin içine nadiren girer. Onları izlemek için sen ormana gidebilirsin.

Sincap: Beşiktaş Yıldız Parkı’nda dolaşırken ağaçlara dikkatli bak. Belki de sevimli ama kızdırıldığında saldırganlaşabilen bir sincap görürsün. Aslında İstanbul Avrupa yakasında kızıl sincaplar yaşarken insanlar tarafından kontrolsüz çoğaltılan sincap türleri bu neslin sonunu getirmiştir. Bu nedenle sadece İstanbul’un kuzey ve batısında yer alan ormanlık alanlarda nadiren kızıl sincap ile karşılaşabilirsin. Diğer sincap türü ise neredeyse ağaç olan her yerde bulabilirsin.

Kirpi: Göztepe Parkı’nda ya da Beylikdüzü ormanlık alanlarında dolaşırken kirpi görebilirsin. Özellikle yol kenarlarına kedi ve köpekler için bırakılan mamalar onları cezbeder. Yeşil alanların yok edilmesi, artan inşaat alanları kirpilerin sokaklarda bile görülmesine neden olan sebepler.

İstanbul Kertenkelesi: Aslında İtalyan kertenkelesi olan fakat gemilerle İstanbul’a geldiği bilinen bir tür. Latince adı “Podarcis Sicula” olan bu türü Türkiye’de sadece İstanbul’da görebilirsin. Adalar ve Adapazarı taraflarında yoğun olarak karşına çıkabilecek kertenkelenin ortalama 24 cm boyunda olması seni şaşırtabilir.

Su Samuru: Kartal, Eminönü gibi yerlerde su samuru karşına çıkabilir. Nesli tükenme tehlikesi altında olduğu için sık karşılaşılmayan bu hayvan bazen kendini ortaya çıkarır. Kokusu tıpkı insanların parmak izi gibi birbirinden farklı olan su samurlar tüm sevimliliği ile yüzerken karşına çıkabilir.

Karabatak: İstanbul boğazlarında sık görülen üç tür karabatak deniz kenarında yürüyüş yaparken görebileceğin kuş türlerinden biri. Ormanlık alanlara yakın deniz kıyısında kamp yaparken karabatakların suya dalıp çıkmasını seyredebilirsin.

Papağan: İskender papağanı ve yeşil papağan İstanbul’da görebileceğin iki tür. Kuş gözlemciliği için İstanbul’da rotalarını belirlerken Dolmabahçe Sarayı çevresini de listeye ekleyebilirsin. Roma döneminden beri varlığını sürdüren bu renkli kuşların dışarıdan getirildiği ve uyum sağladığı düşünülür.

Şimdi sende doğaya çıkış yolunu www.themoosebay.com ile keşfet ve İstanbul faunasındaki canlılar ile tanış!

Doğa severlere doğaya çıkış yolu açmak ve buradan aldığı ilhamla stil önerileri, ipuçları ve çok daha fazlası ile
 The Moose Blog
 şimdi sizlerle

Bizi Takip Edin