İLK KAMPTA YAPILAN 10 HATA

Doğada ilk kez kamp yapmak, 7’den 77’ye yaş ne olursa olsun herkes için heyecan verici bir deneyimdir. Yıldızların altında uyumak, gün ışığıyla uyanmak, günbatımının her anını izlemek, yağmurun sesini dinlemek, toprağın kokusunu almak bu deneyimi unutulmaz kılar. Çadır kurmak, karın doyurmak ya da diğer ihtiyaçları karşılamak için yaşanılan tüm deneyimler de iz bırakır. Ancak itiraf edelim, ilk kamp tecrübesi genellikle “ufak aksiliklerle” başlar. Çadırın ters kurulmuştur, sabah matın altından taş batmıştır ya da yiyecekler beklenenden erken bitmiştir. Bu aksilikler herkesin başına gelebilir ama birkaç küçük önlemle kamp deneyimini çok daha konforlu hâle getirmen mümkün. Özellikle sık yapılan hataları bilirsen, aynı yanlışlara düşme olasılığın azalır. Peki, ilk kampı bile kusursuz yapacak o ipuçları neler? İşte, kamp maceralarını en iyi şekilde başlatman için ders çıkarman gereken 10 hata!

1- YANLIŞ KAMP ALANI SEÇİMİ

Doğanın her köşesi güzel görünür ama kamp için her yer uygun değildir. Eğimli, taşlı veya rüzgâr alan zeminde konaklamak hem uykunu hem moralini bozabilir. Dolayısıyla kampın keyifli geçmesi için öncelikle yer için iyi araştırma yapmalısın. Gideceğin bölgeyle ilgili bilgi toplamak, hava durumunu takip etmek, ulaşımı ve rota planını belirlemek küçük ama önemli adımlardır. Örneğin; kamp alanını seçerken düz, suya yakın ama taşkın riski olmayan yerleri tercih etmelisin. Ağaçların altı hem gölge hem de rüzgâr kesici olur. Ayrıca zemini kontrol etmeden çadırını kurmamalısın, incelemek için ayıracağın her dakika, gece daha rahat uyumanı sağlar.

2- ÇADIR KURULUM HATALARI

Yeni başlayanların en sık düştüğü hata, çadır kurulum kılavuzunu okumadan işe koyulmak. Çadırı ilk kez ormanda değil, evin bahçesinde ya da parkta denemen daha akıllıca olacaktır. Direkleri karıştırmamak, gerdirmeleri doğru ayarlayabilmek veya tente bağlantılarını unutmamak için birkaç prova yapabilirsin. Rüzgârlı günde çadırının uçmaması için kazıkları sağlam bastırıp ipleri gerginleştirmen yeterli. Mevsime ve amacına uygun bir çadır seçmek de işini kolaylaştırır. Hafif, su geçirmez ve kolay kurulabilen modeller her zaman idealdir.

3- GEREĞİNDEN FAZLA EŞYA TAŞIMAK

“Ne olur ne olmaz” düşüncesi kamp çantasını hızla doldurur. Ancak fazla yük doğada seni yorar. Çünkü kampın eğlenceli yanı doğayla baş başa kalmaktır. Tabii ki az eşya alacağım diye konfor ve güvenliği de göz ardı etmemen gerekir. Sadece temel başlangıç seviye ekipmanlar alman yeterli. Örneğin çadır, mat, uyku tulumu, matara, kafa lambası ve kıyafetler yeterli olur. Fazla eşyalar yerine doğada pratik çözümler üretmek seni çok daha özgür hissettirir. Bununla birlikte temel ihtiyaçlarını karşılayan ekipmanlarından feragat etmemelisin. “Zaten doğadayız, toprak zemin rahat olur mata gerek yok” gibi bir düşüncen varsa bunu tekrar gözden geçirmelisin. Yer hem rahatsız hem de yaz aylarında bile soğuk olur. Mat yerine doğrudan zeminde uyumak sırt ağrısına neden de olabilir. Kaliteli bir mat, sıcaklığı dengeleyerek rahatlık sağlar.

4- HATALI GİYİM TERCİHLERİ

Doğada moda değil, işlev önemlidir. Pamuklu kıyafetler, teri tutarak vücut ısının düşmesine yol açabilir. Nefes alan, hızlı kuruyan polyester kumaşlar seçmen daha doğrudur. Hava sıcak bile olsa gece serin olabilir, bu nedenle hafif bir mont ya da polar üst, yedek çorap ve yağmurluk mutlaka çantanda olmalı. Yağmurda yürümek zorunda kalırsan sağlam bir bot da fark yaratacaktır. Mevsime ve aktivitene uygun kıyafetler seçmelisin.

5- YETERSİZ YİYECEK VE SU PLANLAMASI

Kamp boyunca enerjini korumak için yeterli yiyecek planlaması şart. Konserve, kuru meyve, fındık, enerji barı gibi uzun ömürlü ürünleri tercih edebilirsin. Gıda miktarını planlarken kişi başına günlük su ihtiyacını da hesaba katmayı unutmamalısın. Termos ya da matara taşıyarak suyu her zaman yanında istediğin sıcaklıkta bulundurman da önemli. Özellikle sıcak havalarda susuzluk baş ağrısı, halsizlik gibi sorunlara yol açabilir.

6- ATEŞ YAKMA VE SÖNDÜRME HATALARI

Kamp ateşi birçok kişi için doğada maceranın vazgeçilmezlerinden ama aslında zorunlu değil. Pişirme için portatif ocak kullanabilir, ışık için LED lambalar tercih edebilirsin. Üstelik ateş doğru yakılmadığında tehlikeli olabilir. Eğer illa ateş yakmak istiyorsan, çadırdan en az 3 metre uzağa kurmalı, etrafını taşlarla çevirmelisin. Sadece kuru odun ve dal kullanmaya özen göstermen de önemli. Çünkü plastik veya işlenmiş malzeme yakmak hem çevreye zarar verir hem de kötü koku yapar. Kamp bitiminde mutlaka su dökerek ya da toprakla kapatarak ateşi tamamen söndürdüğünden emin olmalısın. Böylece kendi güvenliğinin yanı sıra doğayı da korumuş olursun.

7- BÖLGESEL KURALLARI ÖRENMEMEK

Bir bölgeye gitmeden önce oranın iklimini, yabani hayvan durumunu ve kamp kurallarını öğrenmen gerekir. Bazı yerlerde ateş yakmak yasaktır, bazılarında gece sessizlik zorunluluğu vardır. Küçük araştırma, seni cezalardan, gereksiz stresten korur. Doğayı tanıdıkça kampın sadece dinlenmek değil, keşfetmek anlamına geldiğini de fark edeceksin.

8- UYKU İHTİYAÇLARINI GÖZ ARDI ETMEK

İlk kamp gecesinde uyuyamamak çok normaldir. Sert zemin, sesler veya soğuk buna neden olabilir. Dolayısıyla kaliteli uyku tulumu ve mat konforun anahtarıdır. Uyku tulumu, mevsimlere göre üretildiğinden sıcaklık derecesine dikkat ederek almalısın. Yazlık modelle soğuk gecelerde üşüyeceğin için tüm kamp keyfin kaçabilir. Daha iyi uyuyabilmek adına yatmadan önce hafif yürüyüş yapman vücudunu gevşetir, uykuya geçişi kolaylaştırır.

9- HAVA DURUMUNU HAFİFE ALMAK

“Yağmur yağmaz” düşüncesi kampçının en sık yaptığı yanılgıdır. Hava bir anda değişebilir, bu yüzden çantanı her koşula hazır tutmalısın. Yağmurluk, su geçirmez kılıf, yedek kıyafet ve çabuk kuruyan havlu hayat kurtarır. Güneşli günlerde de şapka ile güneş kremi kullanman önemlidir. Geceleri sıcaklık beklediğinden fazla düşebilir, bu nedenle bir kampçının olmazsa olmazı çok katmanlı giyinmektir.

10- DOĞAYI KİRLETMEK

Kamp alanında bıraktığın her atık doğaya geri dönmez. En önemli kural: “Ne getirdiysen geri götür!” Çöp poşeti taşımak, yemek artıklarını toprağa gömmemek ve plastik kullanımını azaltmak hem etik hem de gerekli. Doğayla uyum içinde olman sadece orada vakit geçirmenden ibaret değil, aynı zamanda orayı korumaktır da. Kamp deneyimin ne kadar çevreye saygılıysa, doğa da sana o kadar karşılık verir.

İlk kampında hata yapman son derece doğaldır. Önemli olan her deneyimden bir şey öğrenmek. Zamanla çadırı daha hızlı kurar, yemek planını daha iyi yapar ve sonunda doğanın ritmine uyum sağlarsın. Kampçılık biraz sabır, biraz dikkat, bolca keyif işidir. Kamp yolculuğuna çıkmadan önce ihtiyacın olan tüm kıyafet ve ekipmanlara The Moose Bay üzerinden ulaşabilir, ilk deneyimini unutulmaz bir maceraya dönüştürebilirsin. Doğa seni bekliyor, şimdi harekete geç ve kendi kamp hikâyeni yaz!